Zaman denizin engin sularında süzülüp
giden bir gemi gibi akıyor ve bizleri sessizce ölüme taşıyor. Herhalde
Yahya Kemâl bu anlayıştan ilhâm ile Sessiz Gemi şiirinde şunları söyler:
Artık demir almak günü gelmişse
zamandan
Meçhûle giden bir gemi kalkar bu limandan
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol
Rıhtımda kalanlar bu seyâhatten elemli
Aylarca sonsuz ufka bakar gözleri nemli.
İnsanların en büyük mes’elelerinden
olan insanın içinde bulunduğu ânı değerlendirmesi konusunda Hz. Mevlânâ
da kaygılıdır. Nitekim o da Mesnevî’de der ki:
Ey benim cânânım, ey cânımın cânı
Aklını başına al, iyi değerlendir zamânı!
İmam Şâfiî hazretlerinin: “Zaman
kılıç gibidir. Sen onu kesmezsen o seni keser. Nefsin en büyük
düşmanındır. Sen onu hayırla meşgul etmezsen o seni şer ile meşgul eder”
sözü, aslında zamanı yönetmenin nefsin tuzağına düşmemek için önemli
olduğuna dikkat çekiyor. Nefs, kötülüğü emreden özelliği sebebiyle insana
sürekli tuzak kurmaktadır. Akıp giden zaman nefsin kurduğu tuzaklarla
doludur. (Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Gönül Penceresinden, Erkam
Yay.)
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder