Mevcut Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Kanunu’nun mükelleflere
yüklediği önemli yükümlülüklerden biri de, işletmelerinin mali durumunu,
üçüncü kişilerle ticari ilişkilerini ve vergi ile ilgili hesaplarını
tespit etmek amacıyla ilgili kanunlarda belirtilen defterleri tutmak
ve bu defterler ile defterlerdeki kayıtları tesvik eden belgeleri
saklamaktır. Mükellefler tutulan defterleri ve düzenlenen belgeleri,
takip eden takvim yılından başlayarak VUK’a göre beş yıl ,TTK’ya göre
ise on yıl süre ile muhafaza etmek zorundadırlar.
Yürülükteki TTK’ya göre “bu defter ve belgeler yangın, su baskını veya
yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama
süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren
onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden
kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.”
Uygulamada sık sık karşılaşılan bir durum olmasına rağmen kullanılmamış
(boş) faturaların yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet,
hırsızlık veya herhangi bir sebeple zıyaa uğrarsa izlenecek yol
hususunda ne TTK’da (eski ve yeni) ne de VUK’ta herhangi düzenleme
yoktur.Kötü niyetli üçüncü şahısların elinde, kaybolmuş veya çalınmış
boş faturalar işletmeler için saatli bomba niteliğindedir.Bu boş
faturalar sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge ticareti yapan
şahıslar tarafından kullanılabilmektedir.Bu faturalar çeşitli
işletmelere bedel karşılığında satılmakta o işletmelerde bu faturaları
kayıtları altına almaktadır. İncelemeler sırasında bu faturaya rastlayan
inceleme elemanı, faturayı düzenlemiş görünen işletmeye dönmekte onun
kayıtlarında bu faturaların yer alıp almadığını tespit etmekte, bu
faturaların hasılata intikal ettirilmediği doğrultusunda raporlar
yazabilmektedir.Mükellefin boş faturaları kaybettiğinde yaptığı veya
yapmadığı işlemlere göre işletmenin sahte belge ticareti yaptığına veya
belge ibraz etmediğine dair raporlar yazılabilmektedir. Sadece boş
faturalarınızı kaybetmekle, işletmenizin faaliyetleriyle doğrudan ilgisi
bulunmayan vergi ve cezaları ödemekle kalmanın yanında ,ticari
hayatınıza şekil veren “ticari itibarınızı” kaybetme riski ile de karşı
karşıya kalabilirsiniz. Danıştay Dokuzuncu Dairesi’nce verilmiş bir
karar’da, “Yükümlü tarafından inceleme elemanınca verilen
ifadede, fatura cildinin kullanılmak üzere şoföre verildiği, kaybolması
nedeniyle ibraz edilemediği belirtilmiş ise de, bu husus somut
belgelerle kanıtlanamamıştır.” İbaresine yer verilerek mükellef
hakkında kaçakçılık suçundan işlem yapılmasına karar
verilmiştir.Üzülerek belirtmek isteriz ki, çoğu işletme sahibi ve
yöneticisi bu vahim tablonun farkında değildir.
Faturaların kaybolması noktasında en önemli husus, Belgesi
kaybolan mükellef, söz konusu belgelerin kullanılması halinde, ancak ve
ancak bu belgelerin kendi firması tarafından düzenlenmediğini ispat
etmesi durumunda herhangi bir vergisel ceza ile muhatap olmaz. Ancak bu
durumu ispatlayamazsa vergi tarhiyatıyla karşı karşıya kalabilir.Bu
ispatı teminen ,boş faturaların kayıp edilmesi durumunda öncelikle
işletme içerisinde yetkililerce tutanak tanzim edilmelidir.Kaybolan veya
çalınan faturaların seri ve sıra numaraları detaylı olarak tutanakta
belirtilmelidir. Durum ulusal veya yerel bir gazete de ilan
edilmelidir. Her ne kadar Yargıtay 11. Hukuk dairesinin, boş faturaların
TTK’da belirtilen tacirin “saklamakla yükümlü olduğu defterler ve
belgeler” arasında sayılmadığı gerekçesiyle, zayi belgesi istenemez
kararı olsada, bağlı bulunan ticaret mahkemesinden 15 gün içinde “zayi
belgesi” talep edilmelidir.Bu başvuru bize göre TTK’nın ( eski ve yeni)
“Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş
adamı gibi hareket etmesi gerekir.” hükmünün getirdiği bir zarürettir.
Tacir bu talep ile hüsnüniyetini ortaya koymaktadır.İleride
karşılaşılabilecek olumsuz durumlarda tacirin en önemli savunma dayanağı
göstermiş olduğu bu hüsnüniyet olacaktırEğer zayi belgesi verilirse
tutanak,gazete ilanı ve zayi belgesi bir dilekçe ekinde bağlı bulunan
vergi dairesine bildirilmelidir. Eğer mahkeme zayi belgesi talebini
yukarıda belirttiğimiz gerekçe ile geri çevirirse dilekçe ekine bu red
kararı alınarak yine tutanak ve gazete ilanı ile birlikte bağlı
bulunulan vergi dairesine bildirimde bulunulmalıdır.Vergi dairesine
verilecek dilekçenin ekinde kaybolan faturadan ön- ceki ve sonraki
faturaların fotokopileri ile bu faturalara ilişkin yevmiye kayıtlarını
almanın da faydası vardır.Yukarıda belirttiğimiz durumlar boş
faturaların kaybolması durumu ile ilgilidir.Boş faturaların çalınması
durumunda ise yukarıda belirttiğimiz işlemlerin yanında öncelikle
savcılığa başvurulması gerektiği tabiidir.
Görüleceği üzere kullanılmamış faturaların kaybolması durumunda ne
yapılacağı konusunda mevzuat anlamında boşluk yer almaktadır.Yeni TTK’da
da bu duruma ilişkin herhangi bir düzenleme yer almamaktadır.Yukarıda
belirttiğimiz yolu izleyerek boş faturaların kaybedilmesi durumunda
karşılaşılacak risklerin minimuma indirileceği kanaatindeyiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder