Büyükler
Yüce Allah'a yalvarırken neden sakınırlardı ve neyi arzu ederlerdi. Bakın nasıl
yalvarıyorlardı:
Hz. Ebu Bekir yalvarırken ne
derdi; "Allahım! Bana sarsılmaz bir iman nasip et. İmanımda yakin
olmamı nasip et. Sıhhat, afiyet ve halis niyet nasip et
Hz. Ömer yalvarırken ne derdi;
"Ya Rabbi! Amelimi salih amellerden eyle. Bana öyle bir ihlas nasip et ki,
ibadet yaparken ibadetimin ve niyetimin içinde senden başka kimsenin payı
olmasın." "Allahım! Bize afiyet ver. Bize dirlik ve düzen ver.
Allahım bizi affet." "Allahım!
Şehid olacaksam benim ölümümü ömründe bir kez namaz kılmış veya bir kez imanla
secde etmiş bir insana nasip etme ki, yaptığı o secdeyi ve kıldığı o namazı öne
sürerek kıyamet gününde senin huzurunda benimle mücadele etmesin." Ve
gerçekten de böyle oldu. Ateşe tapan -bir mecusi- Hz. Ömer'i namazdayken
arkasından hançerleyerek şehid etmiştir.
Hz. Ali yalvarırken ne derdi;
"Allahım! Biliyorsun ki benim günahlarım sana zarar veremez. Ve biliyorum
ki, senin bana rahmetinle muamele etmen senin rahmetinden bir şey
eksiltmez."
Hz. Bilal yalvarırken ne derdi;
"Allahım! Günahlarımı bağışla. Hastalandığım günlerimi de günahlarımdan
bir özür ve fidye olarak kabul et."
Hz. Fadala yalvarırken ne
derdi; "Allahım! Senden kaderime razı olmayı ve öldükten sonra
cennette rahat yaşamayı istiyorum. Allahım senin cemalini görmeyi, sana
kavuşmayı ve bunun zevkini tatmayı istiyorum. Ya Rabbi! Yönümü ve yüzümü
değiştirecek sıkıntılardan ve beni yoldan çıkarıcı imtihanlardan senin
rahmetine sığınıyorum."
Hz. Abdurrahman bin Avf
yalvarırken ne derdi; "Allahım! Beni nefsimin cimriliğinden muhafaza et. Çünkü
nefsimin cimriliğinden ve açgözlülüğünden korunmuş olursam, ne hırsızlık
yaparım ve ne de zina ederim. Ne de başka günah işlerim."
Hz. Abdullah bin Mes'ud
yalvarırken ne derdi; "Ya Rabbi! Senden şirke bulaşmamış bir iman istiyorum. Ya
Rabbi senden bitmez ve tükenmez cennetin nimetlerini istiyorum. Ya Rabbi senden
elçin ve Peygamberin Hz. Muhammed'e (s.a.v.) komşuluk istiyorum."
Hz. Ömer'in oğlu Abdullah'ın
yalvarması; "Allahım! Beni İslam üzerine yaşat. Sana ve Peygamberine
itaat etmeyi nasip eyle. Allahım! Beni seni sevenlerden, Peygamberlerini,
meleklerini ve iyi kullarını sevenlerden eyle. Ya Rabbi, beni Yüce zatına,
meleklerine, Peygamberlerine ve iyi kullarına sevdir. Ya Rabbi cennete gidecek
yolu bana kolaylaştır.
Beni cehenneme itecek bütün
yollardan uzak tut.
Bu yolların tümünü kapat. Beni dünyada ve
ahirette affet. Bağışla. Beni takvada önder kıl. Ya Rabbi, sen Kur'an'ında
(Mümin, 60) şöyle buyurmuştun; "Bana dua edin ki ben de sizin duanıza
cevap vereyim." İşte ben, senin bu sözüne güveniyorum. Senin sözünden
caymayacağını biliyorum. Ya Rabbi bana lütfettiğin İslam'ı benden çekip alma.
Ben ölünceye kadar beni dinin üzerinde sağlam tut. beni Müslüman olarak öldür
Ya Rabbim..."
Onların dünyasında, korku, endişe ve
istekler buydu işte. Ya sizin dünyanızda istekleriniz, endişe ve korkularınız
nedir? Bunu bir tartar mısınız?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder